DİL KÜLTÜRÜ
Ali Demirsoy
Bir ülkenin kimliğini dili belirler; ancak özellikle Türklerin ülkü
birliğini hatta bir anlamda evrimsel kökenini yine dili belirler. Dünyada
Türkleri bir çatı altında tutmak istiyorsanız, vücutlarının yapısal özelliklerini
belirleyici ölçüt olarak alamazsınız; dil kültürü Türkü Türk yapar.
Türk dilinin özendirilmesi, kimliğimizin evrensel olarak korunması olacaktır.
Birliğin yıkımı ise dilimizin yerine başka dilleri ikame etme ve
önemsizleştirme ile gerçekleşecektir. Osmanlı döneminde ilk defa Birinci
Meşrutiyet ilanı (1876) ve ilk sivil anayasanın hazırlanması sırasında her ne
kadar imparatorluğun birliğini koruyabilmek için Türk dili konusunda duyarlı
adımlar atılmış olsa da; Osmanlı uzun yıllar Türk diline önem vermemesinin acı
sonuçlarını yaşamıştır; hızla parçalanmasının önemli nedenlerinden biri
olmuştur. Benzer şekilde bugün de, özellikle son yarım yüzyıldır artan bir ivme
ile sokaktaki tabeladan, anaokullarına, çıkarılan bilimsel makalelerden, giydiğimiz
tişörtlerin üzerindeki yazılara kadar artık hep yabancı diller egemendir.
Osmanlı bu gafleti ağır ödedi; dilerim biz ödemeyiz.
Bir ülkenin klavyesini terk edip başka bir dilin klavyesini yaygın olarak
kullanması bile kimlik aşınmasıdır.
Demokrasi açılımı adı altında Türk diline yapılan saldırıları ve sinsi bir
şekilde dil birliğini bozarak ulusal kimliğimizi geçmişteki gibi sarsmayı
hedefleyen girişimleri hem de en yetkili kuruluşlarımızın ve bilim
adamlarımızın aymazlıklarını, bilinçli ya da bilinçsiz olarak dilimizin önemsiz
bir konuma düşürülerek Anadolu insanına (hatta Türk dünyasına) yapılan darbeyi
göreceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder