27 Eylül 2013 Cuma

DİL KÜLTÜRÜ

DİL KÜLTÜRÜ

Ali Demirsoy

         Bir ülkenin kimliğini dili belirler; ancak özellikle Türklerin ülkü birliğini hatta bir anlamda evrimsel kökenini yine dili belirler. Dünyada Türkleri bir çatı altında tutmak istiyorsanız, vücutlarının yapısal özelliklerini belirleyici ölçüt olarak alamazsınız; dil kültürü Türkü Türk yapar.
        Türk dilinin özendirilmesi, kimliğimizin evrensel olarak korunması olacaktır. Birliğin yıkımı ise dilimizin yerine başka dilleri ikame etme ve önemsizleştirme ile gerçekleşecektir. Osmanlı döneminde ilk defa Birinci Meşrutiyet ilanı (1876) ve ilk sivil anayasanın hazırlanması sırasında her ne kadar imparatorluğun birliğini koruyabilmek için Türk dili konusunda duyarlı adımlar atılmış olsa da; Osmanlı uzun yıllar Türk diline önem vermemesinin acı sonuçlarını yaşamıştır; hızla parçalanmasının önemli nedenlerinden biri olmuştur. Benzer şekilde bugün de, özellikle son yarım yüzyıldır artan bir ivme ile sokaktaki tabeladan, anaokullarına, çıkarılan bilimsel makalelerden, giydiğimiz tişörtlerin üzerindeki yazılara kadar artık hep yabancı diller egemendir. Osmanlı bu gafleti ağır ödedi; dilerim biz ödemeyiz.
        Bir ülkenin klavyesini terk edip başka bir dilin klavyesini yaygın olarak kullanması bile kimlik aşınmasıdır.
        Demokrasi açılımı adı altında Türk diline yapılan saldırıları ve sinsi bir şekilde dil birliğini bozarak ulusal kimliğimizi geçmişteki gibi sarsmayı hedefleyen girişimleri hem de en yetkili kuruluşlarımızın ve bilim adamlarımızın aymazlıklarını, bilinçli ya da bilinçsiz olarak dilimizin önemsiz bir konuma düşürülerek Anadolu insanına (hatta Türk dünyasına) yapılan darbeyi göreceksiniz.
         
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder