28 Kasım 2013 Perşembe

DÜNYA ATATÜRK'Ü NASIL GÖRÜYOR?

DÜNYA ATATÜRK’Ü NASIL GÖRÜYOR?

Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya üzerindeki etkinliğinin, omun ölümünden sonra daha fazla arttığı söylenebilir. Atatürk’ün Türkiye’de yaptıkları 1923’ten sonra karanlıkta ve geride kalmış pek çok Afrika ve Asya ülkeleri halkına örnek olmuştur.
Bir Fransız gazeteci Marcel Saurage ( Marsel Savaj) onun için şöyle yazıyordu:
“ Mısır’dan Hindistan’a kadar bütün İslam Dünyasında, köylüler onu Allah’ın sevgilisi, din adamları imanın kılıcı, siyaset adamları da Doğunun devrimcisi olarak anmaktadırlar.”
Mısırlı bir yazar M.M. Muşarrafa “ Atatürk’ün Doğu için değeri somut ve olumludur. Çünkü o bize kültürce Batının etkileri altında kalıp boğuluruz diye korktuğumuz korkuların temelsiz olduğunu göstermiştir. O, Doğulu uluslara, ulusal bütünlüklerini yitirmeden, kendi değerlerini yeni durumlara nasıl uygulayacaklarını göstermiştir.” şeklinde Atatürk’ün kendileri ve hür dünya insanlığı için neler ifade ettiğini belirtmeye çalışmıştır.
Dönemin devlet adamları onun hakkındaki ilginç görüşlere sahiptiler.
“ Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğimiz kahraman Mustafa Kemal ve onun bütün askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykelini dikerdik. ( Fransız Başbakanı Briand–1921)
“ Öyle bir an düşünün ki, Batının Rönesans, Reformlar, Fransız İhtilali, kültürel ve endüstriyel devrimlerinin hepsi bir insan hayatına sığdırılmış olsun ve bunlar yasalarla zorunlu kılınsın. İşte Atatürk 1920 ile 1930 arasında, bu kadar kısa bir süre içinde ve hiçbir ülkede uygulanmamış en ihtilalci bir programı gerçekleştirdi.” ( İngiliz Tarihçi Prof. Arnold J. Toynbee)
“Mustafa Kemal sosyalist değil. Fakat görülüyor ki iyi bir teşkilatçı, yüksek anlayışlı, ilerici, iyi düşünceli ve akıllı bir önder. O batılı soygunculara karşı bir kurtuluş savaşı yapıyor. Emperyalistlerin gururunu kıracağına ve Sultanı da yaranı ile birlikte alt edeceğine inanıyorum.” ( Sovyet İhtilal lideri ve devlet başkanı Lenin–1921)
“Arkadaşlar: Yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakın ki, o büyük dahi çağımızda Türk ulusuna nasip oldu.” (İngiltere Başbakanı Lloyd George- 1922)
“ Atatürk, bir ulus bütün vasıtalarından yoksul bırakılsa bile, kendini kurtaracak vasıtaları yaratabileceğini öğreten liderdir. Onun ilk talebesi Musolinidir, ikinci talebesi benim. Yeni Türkiye’nin büyük ve dahi yaratıcısıdır ki, talihin terk ettiği ve kaderin çöküntüye uğrattığı o zamanki müttefiklerine kalkınmak için ilk muhteşem örneği verdi. ( Alman Devlet Başkanı Adolf Hitler–1938)
“ Atatürk hakkındaki bilgiyi onu çok iyi tanıyan birisinden edindim. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliğinin ABD tarafından tanınması konusunda, Sovyet Dışişleri Bakanı Litvinov ile görüşürken kendisine kendi fikrince bütün Avrupa’nın en değerli ve ilgi çekici devlet adamının kim olduğunu sordum. Bana verdiği cevapta Avrupa’nın en büyük devlet adamının Avrupa’da yaşamadığını, Boğazların gerisinde, Ankara’da yaşadığını, bunun Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk olduğunu söyledi.( ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt)
“Kemal Atatürk veya bizim onu o zamanlar tanıdığımız ismiyle Kemal Paşa gençlik günlerimde benim kahramanımdı. Büyük devrimlerini okuduğum zaman çok duygulandım. Türkiyeyi modernleştirme yolunda Kemal Atatürk’ün giriştiği genel çabayı büyük bir takdirle karşıladım. Onun dinamizmi, yılmak ve yorulmak bilmezliği insanda büyük bir etki yaratıyordu. O Doğuda modern çağın yapıcılarından biridir. Onun en büyük hayranları arasında bulunmaya devam ediyorum.” ( Hindistan Başbakanı Jawarhallal Nehru )
“Atatürk’ün hayatı ve eserleri yalnız Türkiye için değil fakat dünyanın bütün hür ulusları için de ilham kaynağı olmaya devam edecektir. ( Çin Devlet Başkanı Çan-Kay-Şek)
“ Kemal Atatürk yalnız bu yüzyılın en büyük adamlarından biri değildir. Biz Pakistan’da onu gelmiş geçmiş bütün çağların en büyük adamlarından biri olarak görüyoruz. ( Pakistan Devlet Başkanı Eyüp Han)
Keşke bu görüşleri onun adeta yoktan var ettiği ülkesinde, onun ismini ve resmiyle eserlerini yok etmek için yarışan yöneticiler ve onları mutlu etmek için çırpınan görevlilerde okuyabilse. Ulu tanrıdan o ve mücadele arkadaşları için rahmet diliyor, Atatürk konusundaki görüşleri yine bir bilim adamının sözleriyle tamamlamak istiyoruz.
Alman tarihçi Prof. Herbert Melzig Atatürkü şöyle tanımlıyor:
“Atatürk ile binlerce yılın derinliğinden kahraman bir ruh aydınlığa yükseliyor ve bu ruh, dünyanın esirliğe düşmüş kısımlarındaki uluslara özgürlük ve kurtuluş yolunu gösteriyor. O’nun kişiliği, Nil kıyılarından eski Çin Denizine kadar uzanan bir efsane olmuştur. O kendi ulusu ve insanlık için beslediği sevgi ile bir dâhinin neler yaratabileceği konusunda cihana görülmedik, işitilmedik bir sahne seyrettirmektedir.”

Dr. M. Galip Baysan
İLK KURŞUN

25 Kasım 2013 Pazartesi

NAPOLYON' DAN SEÇME SÖZLER

NAPOLYON’DAN SEÇME SÖZLER

“Yaşayarak öğrenmek, bedeli en yüksek öğrenme biçimidir” Napolyon

“Talihi olanın horozu da yumurtlar” Napolyon

“İnsanları yücelten iki büyük meziyet vardır: Erkeğin cesur kadının namuslu olması” Napolyon

“İnsan üniformasının adamı olur” Napolyon

“Her zaferden sonra pişmanlık duyulur. Pişmanlık duyulmayan tek zafer cehaleti yenmektir” Napolyon

Hafızasız başbekçisiz kaleye benzer” Napolyon

“En iyi lider, en iyi umut taciridir” Napolyon

“En büyük suç umutsuzluktur” Napolyon

“Bir toplumun gelişmesini görmek için, önce o toplumdaki kadınlara bakınız” Napolyon

“İhtiyaç, kanunların başında, halkın refah düzeyi de adaletin başında gelir” Napolyon

“Bana iyi analar veriniz, size iyi vatandaşlar vereyim” Napolyon

“Az bilgisi olup çok konuşan, parası olmayıp çok harcayana benzer” Napolyon

“Bütün devletler hazımsızlıktan ölür” Napolyon

Ahlakın olmadığı yerde kanun işe yaramaz” Napolyon

“Bir devlet adamının kalbi kafasında olmalıdır” Napolyon


21 Kasım 2013 Perşembe

O, ÇOK İLERİ GÖRÜŞLÜYDÜ

O, ÇOK İLERİ GÖRÜŞLÜYDÜ

"Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa,
bırakacağı meclislere dahi
gereğinden fazla inanmamalı
ve güvenmemelidir.
Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir
ve bu despotluk
bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir.
Meclislerin öyle kararları olabilir ki,
bu kararlar ulusun yaşamına
giderilmesi olanaklı olmayan
zararlar verebilir."

Mustafa Kemal Atatürk 

20 Kasım 2013 Çarşamba

MEHMET ÇINARLI'DAN İNCİLER -7-

ÇINARLI’DAN İNCİLER -7-

Politika bir ahlâksızlık yarışı,
memuriyet bir çıkarcılık mesleği
haline gelirse,
hiçbir politikacıdan
dürüst olmasını,
hiçbir memurdan
namuslu kalmasını isteyemeyiz.
(Temmuz 1969)

MEHMET ÇINARLI'DAN İNCİLER -6-

ÇINARLI’DAN İNCİLER -6-

İyiyi iktidara getirmek,
iyiyi söz sahibi kılmak;
şöhrete de, paraya da
iyinin hak kazanmasını sağlamak gerek.
Kötünün ve kötülüğün
bütün toplumu kaplayıp,
yerle bir etmesini önlemenin
biricik çaresi budur. 

(Temmuz 1969) 

10 Kasım 2013 Pazar

O'NU ÇANAKKALE'DE BİLE YOK SAYANLAR VAR


ATATÜRK (Şiir-Mustafa Ceylan)








ATATÜRK

Zamanı, mekânı aşan düşünce, 

Kabına sığmayıp taşan düşünce, 

Bayrağın renginde coşan düşünce 
Atatürk, Atatürk değil de nedir? 

Tanrı’ nın katına kutsal yakarış, 
Süngünün ucundan fışkıran barış. 
Özgürlüğe doğru bu sonsuz yarış 
Atatürk, Atatürk değil de nedir? 

Çağıl çağıl zafer ırmaklarıyla 
Dalga dalga iman bayraklarıyla, 
Göğe çıkan şehit dudaklarıyla 
Atatürk, Atatürk değil de nedir? 

Tarihin beynine kurulan otağ, 
Mazlum milletlere açılan bir çağ, 
Kükreyen, kükreyen koca yanardağ 
Atatürk, Atatürk değil de nedir? 

Zincirleri damla damla eriten, 
Toprağımı avuç avuç dirilten, 
Burcu burcu, insan insan yeşerten 
Atatürk, Atatürk değil de nedir? 

Şimşek şimşek nabızlarımda vurur, 
Vatan aşkı ile sınırda durur, 
Gözlerimde ışık, ellerimde nur 
Atatürk, Atatürk değil de nedir? 

Mustafa Ceylan

9 Kasım 2013 Cumartesi

ATATÜRK'Ü MİNNET VE ŞÜKRANLA ANIYORUZ

FANİ VARLIĞININ ARAMIZDAN AYRILIŞININ
75. YILDÖNÜMÜNDE ATATÜRK'Ü
MİNNET, ŞÜKRAN VE RAHMETLE ANIYORUZ

O’nu tek yönüyle değil, bütün yönleriyle anlayıp kavrayıp tanıtabildiğimizde göreceğiz ki, bizi 21. yüzyılda güçlü, modern ve müreffeh bir Türkiye haline getirecek yol, Atatürk’ün açtığı, çağdaşlığın aydınlık ve ışıklı yoludur. Bu yol, bizi, “Bilgi Toplumu”nun ve uygar dünyanın saygın bir üyesi haline getirecek tek yoldur. Yüce Önder Atatürk’ün düşünce sistemi; demokratik, laik, millî, manevî, çağdaş ve evrensel değerlerden oluşan dokusu, birleştirici ve bütünleştirici yapısı ve bilimsel doğruları esas alan anlayışıyla, Türkiye Cumhuriyeti’ni, ülkesi ve milletiyle sonsuza dek bölünmez bir bütün olarak yaşatacak en büyük güçtür.

Atatürk; ne sadece savaş meydanlarının kahramanı “Gazi”dir, ne dayısının çiftliğinde kargaları kovalayan “Mustafa”dır, ne Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran “Kemal”dir, ne de milletine uygar dünyanın yolunu açan “Atatürk”tür. O, bunların hepsidir, o Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Fani varlığının aramızdan ayrılışının 75. Yıldönümünde kendisini rahmet, minnet ve şükranla yadediyoruz. 

Kimsenin şüphesi olmasın, 20. Yüzyılda Başkumandanlık Meydan Muharebesini kazanan Mustafa Kemal Atatürk, Türk olmayanların ve kendini Türk hissetmeyenlerin Türk milletinin ve Türk vatanının varlığına, Türkiye Cumhuriyetine ve kendisine karşı sürdürdüğü 21. Yüzyıl Meydan Muharebesinin de galibi olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!

5 Kasım 2013 Salı

MEHMET ÇINARLI'DAN İNCİLER -5-

MEHMET ÇINARLI’DAN İNCİLER (5)

Benim gözümde, milliyetçi,
her şeyden önce, özü sözü doğru,
çalışkan ve fadakâr kimse demektir.
Böyle bir kimse, milletin çıkarlarını
kendi çıkarlarından üstün tutar,
milletin huzuru için -gerekirse-
kendi huzurunu fedâ eder,
milletini yükseltmek azmiyle durup
dinlenmeden uğraşır, araştırır.
En sağlam iş, en iyi hizmet,
en çok emek çekilmiş,
en büyük titizlikle yaratılmış eser
milliyetçiden beklenir.
*

1 Kasım 2013 Cuma

MESELE SADECE AĞAÇ DEĞİL

MESELE SADECE AĞAÇ DEĞİL YEĞEN…

Mesele nedir biliyor musunuz?
Bizi yönetenlerin herhangi bir değere sahip olmaması…
Yoksa gecenin bir yarısında üniversitenin yerleşkesinde ne işleri olabilir…
Başkentin işlek caddelerindeki en basit onarımlarda bile…
Gece trafiğin olmadığı zamanı kollamayıp… Özellikle, trafiğin en yoğun olduğu zaman seçilirken…
Siz düşünmüyor musunuz yönetimden bile habersiz ODTÜ arazisine gece yarısı girmenin esbabı mucibesi nedir…
Neymiş; yol geçireceklermiş…
İnsan sormadan edemiyor…
Gece yarısı talan ettiğiniz o orman, kaç yılda yetişiyor?
En az 20 yıl…
Ya bir asfalt yol ne kadar zamanda yapılıyor?
Hadi bir hafta, ötesi yok…
Size bir soru…
Orada ODTÜ olmasaydı, o güzelim orman kalır mıydı?
Bence kalmazdı…
Kalmadığı gibi her yer, memleketin kolay para kazanan zenginlerine peşkeş çekilir…
Villalarla dolardı…
Belki AVM bile inşa edilirdi…
Aslında sorun sadece ODTÜ değil, AOÇ’nin durumu da ortada…
AOÇ biliyorsunuz Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ün mirası olması yanında, Başkentin nefes aldığı en güzel yerlerden biriydi…
Ne oldu
Önce birçok şirkete verilerek önü açıldı…
Sonra da başkanlık sarayı adı altında, resmen darmadağın edildi…
İşte insanda milli bilinç olmazsa, varılacak yer sonuçta müteahhitliği aşamıyor…
Adamlar bir yere bakarken…
Bu bir orman…
Ova…
Askeri arazi…
Göl…
Irmak…
Deniz diye düşünmüyor…
Dikkat ettikleri tek şey, buradan kaç para kazanabilecekleri…
Yoksa gerisi onları asla ilgilendirmiyor…
Konuyla ilgili bu doğal güzelliklerin korunarak yolun yapılabileceğinin örneklerini, hemen her gün medyada, sosyal paylaşım sitelerinde de görüyoruz ama…
Dedim ya amaç üzüm yemek değil…
Aslında bu olayı memleketin tüm ekonomik kaynakları olarak da genişletmek mümkün…
Bundan uzun bir süre önce, yine aynı anlayış, kamu işletmelerinin yabancılara satışına karşı çıkanlara…
“Sırtlarına alıp gitmeyecekler ya” dememiş miydi?
Hatta yetinmeyip, “memleketi pazarlamakla mükellef” olduklarını bile söylemediler mi?
O halde kimse kusura bakmasın…
Bu ormanlar birilerinin babasının bostanı değil, kimse aklına estiği zaman girip darmadağın edemez…
Onun için söylüyorum
Biz bu ağaç sevgisini “ormanlarımdan bir dal kesenin başını keserim” diyen Fatih Sultan Mehmet’ten…
Bir ağaç için Yalova’da köşkün yerini değiştiren Atatürk’ten aldık…
Yani biz ülkenin diğer kaynakları gibi, ormanlarımızı da kapının önünde hazır bulmadık…

Nusret KEBAPÇI